Decollage Art Space, 4 Şubat tarihine dek "Voyeur" adlı karma sergiye ev sahipliği yapıyor. İzleyiciyi çeşitli sanatçılar tarafından yakalanan mahrem anlara bakmaya davet eden, özel ve kamusal alanlar arasındaki hassas çizgide gezinen multidisipliner sergi, açık çağrı sonucu seçilen sanatçıları bir araya getiriyor.
Sergi sanatçılarından Asya Nur Hasgül, Bilal Yiğit İnal ve Özge Enginöz ile sohbet ettik.
Genel çalışma ve üretim pratiğinizden bahsedebilir misiniz?
Asya Nur Hasgül: Son zamanlarda yağlı boya, fotoğraf müdahale, video manipülasyon ve vücut boyama/makyaj gibi teknikleri kullandığım çalışmalar yapmaktayım. Üretimlerimdeki esas keşif alanım varoluşum. Varoluşumu üretimlerimin temeline oturtarak işlerim aracılığıyla cinsiyet kimliğimi, ruhsal, zihinsel ve bedensel yapımı keşfederek sezgisel üretim anlayışımla yeniden yapılandırıyorum. Böylece var olma olasılıklarımın izini sürmenin yanı sıra işlerim aracılığıyla bu ihtimaller bütününün kaydını tutuyorum. Üretimlerimi bireyin kendine bakma biçimlerinin çeşitlemesi olarak tanımlıyor ve bu çeşitlemeden ilham alarak çalışmalarımla kişisel tarihimi belgeliyorum.
Bilal Yiğit İnal: Yanımda her zaman küçük bir defter taşırım. Gördüklerimden, duyduklarımdan, okuduklarımdan kalanları, rüyalarımı, aklıma takılan düşünceleri mutlaka yazılı veya görsel olarak kaydederim. Formları, imgeleri biriktiririm fakat hemen tüketmem. Örneğin bir resme plansız başlarım. Düzlemde birbiriyle kesişen ve çelişen alanlar yaratırım. Önce kaos çıkartır sonra her şeyi belli bir düzene sokmaya uğraşırım. İşin bu kısmı yoğun bir mücadele ile geçer. Renkler, dokular, hacimler dinamik ilişkiler doğurur ve bana yön verirler. Kompozisyonun unsurları bazı kavramları istikrarlı bir biçimde işaret etmeye başladığında onları tanımlar ve adlandırırım. Sonra anlamsal olasılıkları gözeterek biçimsel arayışı sürdürürüm.
Özge Enginöz: Sanat pratiğimde resim, heykel, seramik, video gibi farklı disiplinlerle çalışıyorum. Bu pratikte kolaj tekniği çalışmalarımın temelini oluşturuyor. Parçaları birleştirerek düşünmek, bilinçaltına ve bilinmeyene alan açması bakımından anlamlı bir süreç, daha sonra bu süreç üretimlerimde, farklı disiplinlere doğru dönüşüme de uğruyor. Kolajı tuvale taşıdığım, hazır nesne ve üç boyutlu imgelerle birlikte kullandığım çalışmalar da üretiyorum.
Bununla birlikte “Hasar” kavramı üzerine çalıştığım son dönemki işlerimde, yüzeyler ve materyaller üzerinden fiziki hasarlara, yaralara, kalıcı izlere, yanma, yok olma, bozulma, kül olma gibi süreçlerin sonuçlarına odaklanıyorum. Doğaya, kendimize ve bir diğerine verdiğimiz hasar üzerinden ilişkileri sorgularken zihinsel bağlamda kökler, aidiyetler, inançlar ve varoluşun derin anlamlarıyla yüklü kavramlar üzerine de çalışıyorum. Aile ve ev ile kurduğumuz ilişki, kök ve gövde ilişkisi gibi insanın algısında sanatsal içeriğe dönüşebildiğinde, taşınabilir, anlatılabilir nitelik kazanıyor.
Yakma, bozma, iz bırakma ve hasar verme gibi durumlarda çoğunlukla ateşi kullanıyorum. Bu eylemler, kolaj ve asamblaj çalışmalarımda, yakma eylemine davet eden buluntu fotoğraflar olarak karşımıza çıkarken, katılaşırken ısı veren alçı malzemesiyle kapladığım tuvallerde, heykellerimde ve videolarımda da kendini gösteriyor. Alçı malzemesinin zamanla dönüşüme uğraması, dökülmesi ve hasarlı yüzeyler bırakması buluntu fotoğraflarla bir araya geldiklerinde hafıza, hatıra ve zaman üzerine düşünmemizi sağlıyor.
Nelerden ilham alıyor, takip ediyorsunuz?
Asya Nur Hasgül: İlham aldığım çok fazla şey var fakat bunlardan üretimimin temelini oluşturan ana kaynak benliğim. Yaşadığım deneyimlerden ilham alıyorum. Bu deneyimlerin bedenim, zihnim ve duygularım üzerindeki izlerini gözlemliyorum. Daha sonrasında bu izleri birleştirip bir imaj yaratma heyecanım demlendikçe ortaya üretimlerim çıkıyor.
Bilal Yiğit İnal: Egon Schiele, František Kupka, Georg Baselitz, gibi ressamları; Constantin Brâncuşi, Jacob Epstein, Alberto Giacometti gibi heykelcileri beğeniyorum. Şimdilerde yeniden Asaf Hâlet Çelebi okuyor ve Doğu Avrupalı kuklacıların izini sürüyorum.
Özge Enginöz: Yürümeyi çok seviyorum özellikle bu yürüyüşlerde doğadan ilham alıyorum. Edebiyat, sosyoloji ve felsefeyle ilgileniyorum bunlar üzerine okumalar yapıyorum, bu yürüyüşlerde okuduklarım üzerine düşünürken açılan boşlukta yaratım sürecim başlıyor. Aynı zamanda güncel sergileri takip ediyorum, diğer sanatçıların nerelerden beslendiklerini görmek de bana ilham kaynağı oluyor.
İşleriniz “Voyeur” başlığıyla nasıl bir bağlantı kuruyor?
Asya Nur Hasgül: “Voyeur” sergisindeki seçkide “Günlük” adlı serim sergilenmekte. Bu iş, üretimlerim arasında en teşhirci bulduğum seri olma özelliğini taşıyor. Bu anlamda aslında izleyiciyi, kırılgan olduğum yanları da apaçık gösterdiğim bir görsel günlük deneyiminin içine alıyorum. “Günlük”ün bir dönemimin deneyimlerini ve o deneyimlerin bendeki karşılıklarını hem görsel hem yazılı biçimde yansıtmasından kaynaklı olarak, seyirciyi o dönemki hayatımın içine alıyorum. Seyircinin de aslında o dönem tuttuğum bu görsel günlüğü gizlice kurcalar bir biçimde konumlanmasından dolayı “Voyeur” başlığı da bu anlamda oldukça tamamlayıcı oluyor.
Bilal Yiğit İnal: Karakterlerimi içe dönük ve çekingen buluyorum. Onlar ya göz temasından bütünüyle kaçınır ya da kuşkulu bir insiyakla geri bakarlar izleyene, rahatsızlığa rağmen varlıklarını dayatırlar. Bu bakımdan sergi başlığı olan “voyeur” kavramı ile paralellikler gösterdiğini söyleyebilirim.
Özge Enginöz: Gözetleyen bakış genellikle arzuyla ilişkilidir ve çoğunlukla seyretmekten zevk alan, suç işleyen röntgenci bir kimliğe bürünür. Ev ile kurduğumuz ilişki, evin anlamı, hafızası, bedenimizin ev ve köşeleriyle kurduğu ilişkide ev bir arzu nesnesine dönüşebilir; içinde olmak ve içinde olmaktan kaçmak gibi iki durumu da içinde barındıran bir alan yaratır ev, bu anlamda sergideki çalışmalarım, serginin başlığıyla bu şekilde bir bağ kuruyor diyebilirim.
Gelecek planlarınız neler?
Asya Nur Hasgül: Üretmenin heyecanını yaşadığım çok fazla fikir/proje var. Bu işleri hayata geçirebilmem için halihazırda üretimine başlamış olduğum serileri tamamlamam gerekiyor. Gerçekleştirmeyi çok istediğim bir video manipülasyon projem var. Bir süredir de gerçekleştirmenin hayalini kurduğum kişisel sergim üzerine düşünmekteyim.
Bilal Yiğit İnal: Ahşap kukla yapmaya başladım. Bir süre bununla oyalanırım herhalde. Sonrasını bilemiyorum.
Özge Enginöz: Eylül ayı için kişisel sergi hazırlığı içindeyim ve birçok karma sergi içinde çalışmalarıma devam ediyorum.
“Voyeur” sergisi, 4 Şubat 2024 tarihine dek görülebilir.
Comments